
Son günlerin merak edilen ve konuşulan tarihi tarikatı olan haşhaşinler yani haşhaşiler 1090 yılında ismaili dini adamlarından Hasan Sabbah tarafından kurulmuş dini ve siyasi bir oluşumdur. Haşhaşin tarikatı önce iran'da kurulmuş ve orada yayılmış sonra suriye'de bile etkinliğini sürdürmüştür. Haşhaşin tarikatı kuşatılması çok güç ele geçirilmesi neredeyse imkansız olan Alamut kalesi içinde kurulmuş ve yayılmıştır. Haşhaşiler fikir olarak sunnilerin düşmanı olmuş olup halifeliği elinde bulunduran Abbasiler ve onların koruyucu devleti selçuklulara karşı mücadele etmiştir. Aynı şekilde haçlılar ve moğolları da hedefleri arasına almıştır.
Hasan Sabbah'ın kurduğu Haşhaşin Tarikatı sıkı bir hiyerarşi ve katı kurallara dayanmaktadır. Tarikat kendi örgütlenmesini da've (Farsça davet) olarak adlandırmıştır. Tarikatın temsicileri "davetçiler" anlamındaki dailerdir. Dailerin en alt kademesinde "davete cevap veren" anlamına gelen müstecipler, en üst kademede ise "delil" manasına gelen hücce yani baş dai yer almaktadır. Cezire, dainin faaliyet gösterdiği bölgedir. İsmaililer de diğer mezhepler gibi dini liderlerine şeyh, pir, ata gibi ünvanlarla hitap eder. Tarikat mensuplarının birbirleri için kullandıkları terim ise "yoldaş" anlamına gelen refiktir. Sıklıkla "fedai" olarak bilinen suikastçiler ise tarikat tarafından esasiyun olarak adlandırılmıştır.
Haşhaşiler dünyada ki ilk suikastçi örgüttür. Amaçları olan selçuklu devletini yıkmaya askeri veya gerilla tipi mücadele yerine önemli şahıslara suikastler düzenleyerek düşmanın direncini kırmak ve güçsüz bırakma yolunu seçmiştir. Bu fikir doğrultusunda tarikatın müritleri büyük ve oldukça etkili olan bir dini psikolojik baskıya maruz kalmıştırlar. Askeri ve saldırı taktikleri farklı olan haşhaşiler tarikatı kendinden sonra gelecek olan orta çağ'a kadar bir çok askeri sistemi etkilemiştir. Suikastlerde ok, zehir, kılıç gibi silahlar yerine hançer kullanılmıştır. Tarikat'ın üyeleri o kadar sadıktılar ki tarikatlarına suikast işlemi gerçekleştikten sonra hiç bir şekilde kaçmamış olup ölümleri ya korumalar ya da halk tarafından olmuştur.
Tarikatın kurucusu Hasan Sabbah çok zeki bir adam olup müritlerine cenneti vaat etmiş ve bunu kendi zekasını kullanarak göstermeyi başarmıştır. Olay şöyledir ki hasan sabbah kutsal dinleri çok iyi bilmektedir. Alamut kalesinde kutsal kitaplara göre tasvir edilen cennetin benzerini yaptırmıştır. Haşhaş yani hint keneviri ile müritlerini cennette olduklarına ikna etmiştir. Yaşamın artık boş geldiği tarikat müritleri her görevi sorunsuz bir şekilde yerine getirmekteydi.

Not : Yazı kaynak gösterilmeden kopyalanması yasaktır.
0 yorum:
Yorum Gönder